8 Eylül 2011 Perşembe

ÖLÜ DOĞA

Tabiatın doğum aylarında
Yapraklarımı toprağa döktüğümden
Ne zaman içimde
Bir tohum filizlense
Annem zannediyorum
Damlalar camıma vururken
Sohbet başlatıyorum tam deminde
babam zannediyorum
yağan yağmuru bugünlerde

ı.s.

SORULAR

Hangi çağın acısını yaşıyoruz biz
Kaç savaş biriktirdik tenimizde
Kaçında yenildik
Kaçında yendik
Kimi bitirdik
Kimi yitirdik
Bu durmak bilmez iç yangınında

Hangi çağın acısını taşıyoruz  biz
Seni öldürdüğümde
Kimi öldürdüm ben aslında
Beni öldürdüğünde mi
Öldürdün kendini de

Hangi çağın acısında öldük biz?

ı.s.

7 Eylül 2011 Çarşamba

KAL

Unutulmuş bir kış akşamı karanlığında
Ellerin demlikte çay sıcaklığıdır bana

ı.s.

NİHAİ

Sen benim altın yanım
Ağrıyan yarım
Sarılamayan yaram
İçime gizlenmiş anlam
Dışımda ki aynam
Derimde pul
Yüreğimde zul
Ömrüme kabulsün

ı.s.

AYAKKABI TAMİRCİSİ

Geçmişin tüm yorgunluğu
Silinirdi belki de
Üst üste yığılan ayakkabılar
Tamir edilmeyi değil de
Kendisini bekliyor olsaydı
Evinin kapısının önünde

ı.s.

6 Eylül 2011 Salı

SU SATICISI

Suya yaşam belirtsidir derler ya hani, değildir bazen
su satan hiç bir çocuğun gözlerinde
yaşam belirtisi görmedim ben

ı.s.

ESKİ

Çocukluğunda
Ağabeyiyle ortaklaşa giydiği pantolon
Büyük geldiği için beline tutturulan iğne
Canını acıtırdı ani bir hareketinde
Dile getiremediğinden saklardı acısını
Şimdi ne zaman kalbine bir iğne batsa
Dayanır o çocukluk alışkanlığıyla

ı.s.